8 Ağustos 2011 Pazartesi

Memento


Memento filmini, Jonathan Nolan yazıp Christopher Nolan yönetmiş. Nolan kardeşler ile chris'in karısı uzun yıllardır beraber projeler geliştiriyorlar. İlk çalışmaları bir kısa film olan doodlebug. Chris'in Kubrick gibi detay takıntısı olması ve gençliğinden itibaren filmlere ilgi duyması tesadüf değil. Henüz yedi yaşındayken tarantella isimli kısa filmi çeker. Yedi yaş nedir yahu. Sonrasında bu işin peşini bırakmaz ve geldiği nokta ortada. Ufak kardeşi ise neredeyse ondan daha zalım. Sürekli hikayeler yazıyor ve ufku çok geniş. Memento'nun orijinali ise "memento mori" isimli kısa hikaye. "Memento Mori" latince bir deyim ve "fani olduğunu hatırla" anlamında neyse. Başrollerde ise Guy Pearce, Carrie–Anne Moss ve Joe Pantoliano yer alıyor. Favorilerimden olan bu film arkadaşlarınızdan duyduğunuz üzere tersine işliyor ama bu kadar basit değil tabii ki de. Filmde bi siyah beyaz sahneleri bi de renkli sahneleri görüyoruz. Sırayla beliriyorlar. 22 tane siyah beyaz sahneye 22 tane renkli görüntü eşlik ediyor. Bu 44 tane sahne aslında bir olay örgüsünün kronolojik olarak bölünmüş halleri.



Filmin başında gördüğümüz renkli sahne kronolojik sıralamada son sırada yer almaktadır, renkli sahneler film boyunca zaman olarak geriye doğru gidecektir. İlk gördüğümüz siyah beyaz sahne ise kronolojik olarak ilk sırada yer alıyor. Bu siyah beyaz sahneler ise film akışında zaman olarak ileriye doğru gidecektir. Filmin sonunda renkli görüntüler ile siyah beyaz olan görüntüler kesişiyor yani filmin sonunda kahramanlar olay çizgisinin orta noktasına yakın bi yerinde yer alıyorlar. Zaten en son sahnede de siyah beyaz olan görüntü oynanırken aynı olay sahne değiştirmeden renkli hale geliyor ki bu da kesişmeyi anlatıyor.



Memento, zaman akışının sıralı bir şekilde gitmediği ilk film değil ama kendine has uslübuyla bir adım daha öne çıkabildiğini söylemem gerek. Gerçekten de müthiş bir senaryo. Zaman kavramının allak bullak edildiği filmlere örnek de verelim; brazil, fight club, the machinist, 2001 a space odyssey, primer, mulholland drive, lost highway, jacob's ladder, barton fink, the mothman prophecies, spider, the third man, rashomon, last year at marienbad vb.



Bu arada filme geçmeden önce yönetmene ve kardeşine de değinmek lazım. Bence gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerden biri Christopher Nolan'dır. Bunu memento'yu çektiğinde söylemek pek doğru değil ama 2011 yılı itibariyle söyleyebilirim. O kadar da değil diyenle de tartışmaya hazırım. Prestige, Following, İnception, Memento ve son dönem Batman serileri. Bunlar kolay filmler değil. Senarist olan kardeşin nerelerden ilham aldığı ayrı bir tartışma konusu neyse filme dönelim;



Ana kahramanımız Lenny'nin başına zamanında çok kötü bir olay gelir. İki tane uyuşturucu satıcısı evde başka kimse yoktur diye Lenny'nin evine gelirler ve karısına tecavüz ederek öldürmeye çalışırlar. Lenny, karısını kurtarmaya gittiğinde adamlardan birini öldürür ama diğerini görmediğinden arkadan yediği darbe sonucunda bayılır, bu bayılma sonucunda kısa dönemli hafıza kayıpları yaşayacaktır. Olaydan öncesini hatırlarken olaydan sonra olan gelişmeleri hemen unutmaktadır. Filmin tüm kurgusu, ana kahramanın John G. adında bir adamı (onu bayıltan adam) hafıza notları sayesinde aramasıyla geçer. Dedik ya kahramanımız unutkandır bu yüzden sürekli notlar alır, olay ve kişilerin resimlerini çeker, dövme yaptırır; bu sayede bazı önemli şeyleri unutmamaya çalışır.



Lenny'e ait olan resimlerden bir tanesi Teddy'nindir ki bu resmin arkasında ona asla güvenme yazar. Teddy, film boyunca lenny'i yalnız bırakmaz, ona tebelleş olmuş bir haldedir. Filmin sonunda Lenny, John G. diye yani karısına tecavüz ettiğine inandığı Jimmy isimli bir uyuşturucu satıcısını öldürür. Lenny, Jimmy'i teddy sayesinde bulabilmiştir. Lenny, Jimmy'i öldürdüğünde teddy ona gerçekleri anlatır. Teddy'nin anlattığı ve filmin önemli detayları olan gerçekler şunlardır:



Lenny olaydan sonra hafıza kayıpları yaşar ama zannettiği gibi karısı ölmez. Karısıyla bu normal yaşamlarına devam ederler. Ama karısı bunun unutkanlık ayağına yattığını düşünür ve ona kendince testler yapar. Karısı ona günde bi kere şeker iğnesi vurdurtmaktadır. Bi gün ona, test edecem diye kendini öldürtene kadar iğne vurdurur ama adam hakkaten kısa süreli olayları unutmaktadır ve karısının isteği üzerine üç tane iğne vurur ve karısı ölür. (filmde acaba adam kendi durumu ortaya çıkmasın diye bile bile karısını öldürmüş olabilir mi sorusu bi ara kafa kurcalamıştır) Karısı belli ki ya bunun foyası ortaya çıksın ya da hakkaten hastaysa ben bu acı ve tecavüzün ızdırabından kurtulayım demiştir. Karısını istemeden öldürdükten sonra (inancımız o yönde) Lenny akıl hastanesine kaldırılır. Ancak bu hikayenin aynısını film boyunca Lenny, Sammy Jerkins diye bir adamın başından geçmiş gibi anlatmıştır. Hastaneden de bi şekilde çıkmış ve intikamının peşine düşmüştür.



Gerçekte Sammy diye unutkan bir adam vardır ama onun karısı yoktur varsa da lenny'nin anlattığı gibi değildir. Lenny, sigorta şirketinde çalıştığı sıralar o adamla tanışmış ve hikayesini daha sonra kendi hayatına monte etmiştir. Sammy'e sonra değinecez. Polisler tecavüz ve gasp olayını araştırsın diye polis Teddy'i görevlendirirler ve teddy de ikinci zanlıyı bulur ve lenny'nin o adamı öldürmesine izin verir. Hatta o gün teddy tarafından lenny'nin çok mutlu halde bir resmi de çekilir. Fakat lenny intikamını aldığını hatırlamaz. Yeniden john G'ler aramaya başlar, bu durumu gören polis memuru teddy de ona kendince yardım etmeye devam eder ama adam hafıza kaybı yaşadığından yardımlar nafiledir.
 

Teddy de madem öyle bi boka yara lan deyip polisin peşinde olduğu uyuşturucu kaçakçısı Jimmy'i, lenny'e bu adam john g diye kakalar. Teddy'nin amacı; hem gariban lenny intikamını alsın sevinsin, hem suçlu Jimmy yakalansın hem de jimmy'nin paralarına çökülsündür (teddy polistir ama bir serpico değildir, jimmy ile uyuşturucu ticareti de yapmaktadır) teddy'nin bu planları başarıyla işler ama lenny, teddy'nin anlattığı lenny hakkındaki gerçeklere inanmaz. Özellikle karısı hakkında duyduğu gerçekler canını çok sıkar.



Bilinci yerindeyken lenny şunları düşünür “madem benim bilincim sürekli gidiyor, o zaman öyle notlar, dövmeler ayarlayayım ki 5 dakika sonra inanmak istediğim gibi yaşayayım” o yüzden de öldürdüğü jimmy'nin arabasını, elbisesini ve paralarını aldıktan sonra teddy'nin resminin arkasına ona asla güvenme diye yazar. Bu yazıyı yazarken de aslında gerçekleri ve teddy'nin doğruyu söylediğini bilmektedir ama tüm bu olanları kabullenmek istemez o yüzden de bilerek kendisini yanlış yönlendirir. Giderken bir de kafasında yakalamaya çalıştığı ikinci zanlı yani John G.'nin arabasının plaka numarasını kaydediyorum diye de teddy'nin plakasını not alır. Bilinçliyken şöyle demiştir: “birazdan hiçbir şey hatırlamadığımda yepyeni bir senaryoda olmalı ve intikamımı alma dürtüsüyle hareket etmeliyim, o zaman 3. öldüreceğim John G. adayı da teddy olsun”. Aslında teddy bunu rahat bıraksa bu teddy'e bulaşmazdı ama sonuçta teddy ona yardım etmek istemiş sonunda da bok yoluna gitmiştir. Tüm film bundan ibarettir, film boyunca lenny'nin, boşuna john g arama uğraşları aslında bilinçliyken kendisinin yazdığı kasıtlı yanlış notlardan kaynaklanıyor. Peki lenny bilinçliyken iyimser notlar tutsa mesela karım trafik kazası geçirdi, çok mutluyduk gibi ne olurdu? Tabii ki de notlara inanıp hafızası sıkça resetleneceği bundan sonraki hayatında rahat rahat yaşayacaktı ama yap(a)mıyor, belli ki heyecan arayışında ya da bir ufak anının bir gün her şeyi mahvedeceğinden korktu.




Lenny, istediği şekilde notunu oluşturup teddy'nin yanından ayrılır ve onun plaka numarasını dövme yaptırmak üzere yollara düşer, işte bu olay filmin sonunda gelişir ve renkli görüntülerin zaman akışında başını ve siyah beyaz görüntülerin de sonuncusunu anlatır. Lenny dövmeyi yaptırırken artık teddy'i hatırlamaz, tek ipucu kendi yazdığı plakadır. Aslında teddy'i aramaktadır film boyunca. Teddy de bunun peşini bırakmaz çünkü lenny hem olası bir suçlu hem acınası bir adam hem de uyuşturucu paralarına felan çökmüştür. Ama resminin arkasında yazan ona asla güvenme yazısından hebersizdir. Zaten teddy onun böyle sinsi bir plan yaptığını bilse o kadar da uğraşmazdı.



Lenny, jimmy'i öldürdükten sonra onun eşyalarını ve arabasını almıştı. Jimmy'nin ceketine baktığında bir barın kağıdı vardır ki lenny, arabanın ve takım elbisenin kendisine ait olduğunu, bar notunun hakikaten kendine yazılmış olduğunu düşünür ve bara gider, barda natalie ile karşılaşır ama natalie, jimmy'e ait olan eşyaların içinde, tanımadığı lenny'i görünce çok şaşırır ve durumu belli etmez. Neyse bu natalie, lenny'nin hafıza durumunu çakar ve madem bu unutkan bu mala istediklerimi yaptırayım der. Etrafındaki kötü adamlardan lenny sayesinde kurtulmayı planlar ve sinsice onun hafıza kaybından yararlanır, hatta bi sahnede ilk önce ona bi adamı öldür der, lenny kabul etmez sonra natalie odadaki tüm kalemleri çantasına koyar ve lenny'nin karısına hakaret ederek kendini dövdürür sonra evden ayrılır, lenny kız hakkında gerçekleri öğrenir ama not alamaz çünkü odadaki tüm kalemleri natalie almıştır. Natalie 5 dakka sonra eve gelir, lenny çoktan her şeyi unutmuştur ve seni kim bu hale getirdi der, natalie de beni Dodd dövdü der, lenny de tamam ben onu hallederim der ve bu şekilde natalie sevmediği bi adamdan kurtulur, bu sahneler çok orijinaldi.



Filmde lenny tüm herkese sammy'den bahsetti dedik. Bu sammy aslında gerçek bir karakter ama lenny'nin anlattığı sammy hikayesi uydurma. Sammy, vakti zamanında hafızasını yitirir, ilaçlar faturalar derken sigorta şirketi acaba sammy beleşe mi yatıyor diye sigortacı lenny'i görevlendirir. Sammy ve karısıyla olan ilişkisi lenny'nin bilinçaltında önemli bir klasör açmıştır. Sammy'nin başından geçenleri filmi izleyip görmeniz lazım anlatılmaz, lenny hafıza sorunu yaşamaya başladıktan sonra biraz da bilinçaltısının yardımıyla insanlara kendi başından geçen olayları sanki sammy'nin başından geçiyomuşçasına anlatır. Şu resimlerde ikisini benzer pozisyonlarda tımarhanede görürüz ki önemli bir ipucudur.



Bir başka sahnede de lenny'nin karısıyla olan sahnesi iki farklı şekilde gözükmüştü. Birinde iğnenin acıtması diğerinde ise cimdiklemenin acıtması. Lenny'nin aynı olaya iki farklı hayal kurması, karısıyla ilgili çoğu hatırasının uydurma olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor, bu da önemli ipuçlarından idi. Bir de çoğu kişinin üstünde durduğu bi nokta var o da şu: Bu ilk plakayı not alırken (filmin sonunda) bilerek yanlış yazmış çünkü plakada 1 ve I varmış ve bunları karıştırmış deniliyor ama ben bu iddiaya katılmıyorum çünkü filmde 1 ve I'lar karışmış gözükebilir fakat lenny, teddy'nin plakasını not alır ve bu plaka araştırılırken de en son yine teddy'nin arabası yani teddy bulunur demek ki bi sıkıntı yok. Evet film ilk izlendiğinde özellikle başlarda karışık gelir ama en sonunda her şey ayyuka çıkmaktadır. Bu tarz olay örgüsü hoşunuza gittiyse benzer filmlere değinmeye çalışacağız, bloğu takip edebilirsiniz, sabırsızık gardaaaşşş diyorsanız şimdilik şu kısa video'yu izlemelisiniz, müziğin kendisi videodaki olay kurgusuyla mükemmellikte yarışmaktadır.




Memento film eleştirisi

10 yorum:

  1. Akıl defteri memento harika bir film bence herkez izlemeli

    YanıtlaSil
  2. Yıllar sonra tekrar izledim. Yazınızın sonunda teddynin plakasinda 1 ve l yi karıştırdığını söyleyince aklima natalie ile jimmy nin fotografi geldi. Renkli sahnelerin birinde biyikli jimmy görürken diğerinde biyiksiz jimmy var demek ki genele vurdugumuzda lenny hep görmek istediğini görüyor yani totalde kendini hep rahatlatmak için hareket ediyor.Ve elbette karısını kendisi öldürdüğü gerçeğini kabullenmek istemiyor.

    YanıtlaSil
  3. Kimsin sen? Adın ne mesela?

    YanıtlaSil
  4. bugüne kadar izlediğim en güzel filmlerden birisi. Analiz için teşekkür ederim. daha iyi anlamamızı sağladı.

    YanıtlaSil
  5. muhteşem bir film, bu kronik unutmuşluk hali insanlığın derdi. biz de mutlu olmak için kendimiize yalanlar söylüyor, onların peşinden gidiyor nefsimize uyuyoruz.. Bu dünya halinin özeti. Adem oğlunun ilk günahı zaten UNUTMAK değil miydi? "Adem rabbine verdiği sözü unuttu ve yasak ağaca yaklaştı." Tekrar tekrar aynı hataları yapıyoruz, gelişmiyoruz....

    YanıtlaSil
  6. yazmaya devam et! takipteyim

    YanıtlaSil
  7. Fight Club filmiyle ilgili de yorum yapmanı isterim.Çünkü o filmden hiçbirşey anlamadım.

    YanıtlaSil
  8. Filmi az önce izledim açıkçası çok şey kaçırmışım ... Bunları okuduktan sonra şimdi tekrar açıp izliyorum :)

    YanıtlaSil
  9. ben bu filmi ilk 2002 de seyrettim.
    100 den fazla izlemişimdir olayları bilinçli bir şekilde yorumlamak aklımın ucundan geçmedi bir deneyeyim dedim. Kendimi farklı psikolojilere soktum. Dövmeler,yalan söylemeler, Natalie'nin fırsattan istifade edişi, Teddy'nin pis işlerinde kullanması, Mevzuyu derin bir nitelik haline getirip kurgulaması gerçekten harika bir o kadar da beyin yakan bir film.

    YanıtlaSil